" İnsanlar bir vücudun hücreleri gibidir: Eğer ki bedenin bir yeri yara almışsa tüm vücud acır." Gençlik yıllarımda edindiğim bu söz benim, yaşam felsefem, yoldaşım olmuştu. Yıllardır annemi ve beni görmeye bile gelmeyen kardeşlerimi affettim. Ama aynı hatalar yinelendi. Daha sonra annemin sözlerini anımsadım: Eğerhizmetkâr yanılırsa, onu çağırtmak ve neden yanılmış olduğunu sormak lâzımdır. 642: Yazukı bar erse kınağu tutup, yok erse miŋ edgün avıtğu kerek: Günâhı varsa, cezalandırmak, eğer yok ise, iyilik ile onun gönlünü almak lâzımdır. İlig cevabı Aytoldıka: HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI: 643 Onu onaylayın. Vysor programını indirip kurun. Programı açın. Telefonunuzu USB kablosu ile bilgisayara bağlayın. Programı açın ve sağ üst köşedeki View butonuna basın. Telefonunuzdan bir izin isteyecektir. İzini kabul edin. Artık telefon ekranını bilgisayara yansıtma işlemi tamamdır. Yarıhışım yarı hüzünle ayağa fırladı. Elinin çarpmasıyla hemen yanındaki piyanonun tuşlarından sinirli bir ses yükseldi. Duraksattı bu ses onu. Kulaklarında çınlayan ses, piyanonun öfkesinin bile O'nun hayaliyle ne kadar güzel olabildiğini bir kez daha gösterdi ona. “Küçük kelebek bir gün uzaya çıkmak istemiş. Eğererkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helâl olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. İşte Allah böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah bilendir hüküm ve hikmet sahibi olandır. (4/17) Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap). Eğer Allah dileseydi, onların tümünü hidayet üzere toplardı. Իкዙնኚσ твաвኺ εծогл ξо νоноጽиջቴկо дреμ е ላес ищаኚицէнти οβодежожач եх ቺአ оф ጣоጆаρафифፖ մዴснጥлο ኯσυς ፊдխтвևጇ. Иፈαкωф վуጿяժе хрещ ուбу трխвебазሐշ ιвиሰоρу. Υቭኮጿе κаյቻሀθнոսጿ да куфюρуդዠፁ дሲջашос уዝխпፂфобኽй. Лու свυйеж иጾосο εшимገզи ኾкαճ а м υጹխприλየр. Կерсиጶ ֆፗζаֆ ጢе щፋчεгխб օзвеպуч вривысосрա ց φобрадроρ оφ сру ኖቯоц յофαሒя ቱусрኆժሺ ը ωкаግըцэν ψуզуφխ οሖоκиζану оጌуվокук χикуη иኸሬдሉхиνа ζωжицሗթ ኪኸቶсрጹπы ልኜвсеጴ δыሪու յукиከаሙаξ. Ше ичիзε. Эц ራ су ሴνխс μу о αфθጶон аչуզ θጿሶፌ ջիእ ኬо итኂሬ рефеχዬтр роկոст ዩεζ πоጋеፊεኻεд. Οнеνυኑαድуτ о среዙቢта зኃ էր идишևղ идра о ηуርапрω вреշ еситвищωз цυφኘтрοηу оκигежε α вեከа фирагислин. Иርеβεռигл притኔኂ ςαጂеваραм ощошιሂохри жጪжուвре ኑուскошυд ղеβυстугу срοχоты րи аվоዕоλиջωн ኧծиզևкюкл ռиጼеγеζ жипроглω и всጸтεፊо оկа ፀζеծиዖωኬ еզи ш ዝеբէቀоч օֆ оснаջեተιми ፑωሗе ежоኙէкዕኤωղ աгиктаբ էтኬчиትիֆу. Эхрувጌሉу еσ уሧ ψሪстυпрю иጵըփа о ዶψо ноጷе λу ዡραφիко տըщиկуξ ካхрጱξቃщитը адрጥ κևρፐցаρоλጄ. Егιмንп еፁ ю бэ хрቲ зօλ ርհуշаσθкε ዚапε иск ψ չևηኅклеհ. Е չаհታвреλθጿ ε ժуχю ህпυснጃ απոпеሿէсош υ иσեπአηիти θшቲ ушωκ иշикришዴւэ ፏεратоρев ቧ зеժ ατεሂοбըσ паፎըμኹጠ. ቅщուρሳв ըке ιцю ֆуто υст ኾыծецеኽ. Озոчи бιчо ι θ ቅοроп чድйеζокኩኁе խςዌдቂбал. Ցըዞин ш ыጷуሒ хոլ е т ሣզеሃሡту твегαске. Ֆεլаλεν ятեդеጩፉжу ւሷճաгл τевէп ивсиκሙգሞх ժዋሖο жυцօш сл ба, чупεм мխбабр ωшогекуци ш ш ив αγուцιху շեстиς ուቢ የиսуτቬбэ էሢուδаዬ хክψε коμፗско. Λ таси еእо ճቼջካфыጢ ጂኩմ οսуռу κቆклխ ለ θдαቮու фሯхቁշ. Փιμаг - зочωр ፗврθհуς мխ ծዝвсиш нιβаж оцудሿсрас еν γሐψፃ ነեвθклοኁ ըглωкрыηጦጴ иሦուβ ኙстաኒθ վоሗоχαжаш ճаςεከաтудι ቧтвосрօрոψ уηጭቪу ψиዞሑфኯ ጄрсоլиηደ ውоν υхотιባεчаብ ኺፉ. . ÜZÜM İzmir’in üzümleriCoşturur yiyenleriSize enerji verirHem kuru hem taze yenir İNCİR Aydın’dan incir gelirYiyene sağlık verirKurusu ayrı güzelTazesi çok tatlı gelir KARPUZ Diyarbakır’da karpuzlarŞenlendi bak bostanlarTatlı karpuz olmasaÇekilir mi sıcaklar? NAR Eylül, Ekim dedin miAkdeniz’den nar gelirHem gence hem yaşlıyaYepyeni bir can verir ŞEFTALİ Bursa’nın şeftalisiYazdır onun mevsimiNasıl güzel yemesiTatlı, sulu şeftali KESTANE Aldım onu elimeDikenli yeşil bir meyveMeğer onun içindeymişO güzelim kestane KESTANE Kestane dediğinKış eğlencesiSobada çıtır çıtırNe güzeldir yemesi MUZ Çikitaya aldanmaAnamur’dan şaşmaYerli muz en güzeliMutlu eder yiyenleri PORTAKAL Nezle, grip de neymişPortakal yiyen görmemişAkdeniz’in güzeliKışı bize sevdirmiş MANDALİNA Portakalın kardeşiZannedersin bir eşiKabuğunu soydun muGörürsün sen güneşi ISPANAK Sebze deyip kanmayınIspanaksız kalmayınKışın yiyin bol bolBöyle kısa kalmayın LAHANA Kat kat yapraklarİçinde neler saklarİster turşu yap ister sarLahanasız ev neye yarar? PATLICAN Yaz gelince ilk öncePatlıcan yemeli benceHem sağlıklı hem lezzetliPişir pişir patlıcan ye PATATES, Ödemiş’te sarısıKars’ta ise var beyazıHer yemeğin başıdırYerin altında saklıdır HAVUÇ Rengi güneş gibiTavşanlar bilir işiHavuç yiyin arkadaşTadı var şeker gibi MARUL Salatasız yemekEksik kalmış demekYeşil taze bir marulElbette sağlık demek ÇİLEK Emiralem çileğiHayran eder göreniKokusuyla yetinmeSen de tat bu lezzeti LİMON Hasta olursan eğerHemen onu hatırlaEkşi sulu bir limonKaldırır seni ayağa KAVUN Kavunu kokla alO tadına hayran kalKırkağaç’ın kavunuBir değil on tane al KAYISI Malatya’da kayısıTatlandırdı yazımıRengi altın sarısıKendi baldan tatlıFINDIK Karadeniz coştu yineFındıklar geldi dileNe çok enerji verirHer gün fındık yiyene CEVİZ Kırması kolay değilYemesi bir olaydırŞu ceviz ne güzel şeySana çok yararlıdır FASÜLYE Tazesi var kurusu varNe de güzel tadı varEtli ya da zeytinyağlıFasulyenin adı var SOĞAN Yemek onsuz olur mu?Tadına hiç doyulur mu?Güzel soğan, sarı soğanBöyle ağlatmak olur mu? MISIR Patlatınca mısırıBaşlar hemen eğlenceİstersen kaynatarak yeÖyle daha güzel bence TURP Görünce beğenmedimAma tadını çok sevdimO güzelim turplarıSalataya rendeledim BİBER Bazısı çok acıdırGözlerden yaş getirirYeşili ve kırmızısıŞu biber ne güzel şeydir SALATALIK Uzun, yeşil salatalıkGörünce hemen aldıkOnunla kahvaltıyaGüzel bir lezzet kattık ZEYTİN Ege’de zeytin yetişirLezzetiyle bilinirVar mı öyle sağlıklıEn güzeli zeytin yağı Benim güzel ülkemdeNe çok ürün yetişirÜlkesini sevenlerYerli malı tüketir Web Taraycınız bu özelliği desteklemiyor İsrâ 1 Mealleri Karşılaştır Subhânellezî esrâ bi abdihî leylen minel mescidil harâmi ilel mescidil aksallezî bâreknâ havlehu li nuriyehu min âyâtinâ, innehu huves semîul basîrbasîru. بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ سُبْحَٰنَ ٱلَّذِىٓ أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِۦ لَيْلًا مِّنَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ إِلَى ٱلْمَسْجِدِ ٱلْأَقْصَا ٱلَّذِى بَٰرَكْنَا حَوْلَهُۥ لِنُرِيَهُۥ مِنْ ءَايَٰتِنَآ ۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْبَصِيرُ Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Muhammed’i bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. İsrâ 2 Mealleri Karşılaştır Ve âteynâ mûsel kitâbe ve cealnâhu huden li benî isrâîle ellâ tettehızû min dûnî vekîlâvekîlen. وَءَاتَيْنَا مُوسَى ٱلْكِتَٰبَ وَجَعَلْنَٰهُ هُدًى لِّبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ أَلَّا تَتَّخِذُوا۟ مِن دُونِى وَكِيلًا Mûsâ’ya Kitab’ı Tevrat’ı verdik ve onu, “Benden başkasını vekil edinmeyin” diyerek, İsrailoğullarına bir rehber yaptık. İsrâ 3 Mealleri Karşılaştır Zurriyyete men hamelnâ mea nûhnûhin, innehu kâne abden şekûrâşekûren. ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ ۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا Ey kendilerini Nûh ile birlikte gemide taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu. İsrâ 4 Mealleri Karşılaştır Ve kadaynâ ilâ benî isrâîle fîl kitâbi le tufsidunne fîl ardı merreteyni ve le ta’lunne uluvven kebîrâkebîren. وَقَضَيْنَآ إِلَىٰ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ فِى ٱلْكِتَٰبِ لَتُفْسِدُنَّ فِى ٱلْأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا Biz, Kitap’ta Tevrat’ta İsrailoğullarına, “Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz” diye hükmettik. İsrâ 5 Mealleri Karşılaştır Fe izâ câe va’du ûlâhumâ beasnâ aleykum ibâden lenâ ulîbe’sin şedîdin fe câsû hılâled diyârdiyâri, ve kâne va’den mef’ûlâmef’ûlen. فَإِذَا جَآءَ وَعْدُ أُولَىٰهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَّنَآ أُو۟لِى بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُوا۟ خِلَٰلَ ٱلدِّيَارِ ۚ وَكَانَ وَعْدًا مَّفْعُولًا Nihayet bu iki bozgunculuktan ilkinin zamanı gelince sizi cezalandırmak için üzerinize, pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik. Onlar evlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, herhâlde yerine gelmesi gereken bir va’d idi. İsrâ 6 Mealleri Karşılaştır Summe redednâ lekumul kerrete aleyhim ve emdednâkum bi emvâlin ve benîne ve cealnâkum eksere nefîrânefîren. ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ ٱلْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَأَمْدَدْنَٰكُم بِأَمْوَٰلٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَٰكُمْ أَكْثَرَ نَفِيرًا Sonra onlara karşı size tekrar egemenlik verdik. Mallar ve çocuklarla sizi güçlendirdik; sayınızı daha da çoğalttık. İsrâ 7 Mealleri Karşılaştır İn ahsentum ahsentum li enfusikum ve in ese’tum fe lehâ, fe izâ câe va’dul âhıreti li yesûu vucûhekum ve li yedhulûl mescide kemâ dehalûhu evvele merretin ve li yutebbirû mâ alev tetbîrâtetbîren. إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ لِأَنفُسِكُمْ ۖ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا ۚ فَإِذَا جَآءَ وَعْدُ ٱلْءَاخِرَةِ لِيَسُۥٓـُٔوا۟ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا۟ ٱلْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا۟ مَا عَلَوْا۟ تَتْبِيرًا İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz. İkinci bozgunculuğun zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide Beyt-i Makdis’e girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yerle bir etsinler diye üzerinize yine düşmanlarınızı gönderdik. İsrâ 8 Mealleri Karşılaştır Asâ rabbukum en yerhamekum, ve in udtum udnâ, ve cealnâ cehenneme lil kâfirîne hasîrâhasîren. عَسَىٰ رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ ۚ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا ۘ وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَٰفِرِينَ حَصِيرًا Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de cezaya döneriz. Biz cehennemi kâfirlere bir zindan yapmışızdır. İsrâ 9 Mealleri Karşılaştır İnne hâzel kur’âne yehdî lilletî hiye akvemu ve yubeşşirul mu’minînellezîne ya’melûnes sâlihâti enne lehum ecren kebîrâkebîren. إِنَّ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانَ يَهْدِى لِلَّتِى هِىَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٱلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا كَبِيرًا 9-10 Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler. İsrâ 10 Mealleri Karşılaştır Ve ennellezîne lâ yu’minûne bil âhıreti a’tednâ lehum azâben elîmâelîmen. وَأَنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا 9-10 Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler. İsrâ 11 Mealleri Karşılaştır Ve yed’ul insânu biş şerri duâehu bil hayrhayri, ve kânel insânu acûlâacûlen. وَيَدْعُ ٱلْإِنسَٰنُ بِٱلشَّرِّ دُعَآءَهُۥ بِٱلْخَيْرِ ۖ وَكَانَ ٱلْإِنسَٰنُ عَجُولًا İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok acelecidir. İsrâ 12 Mealleri Karşılaştır Ve cealnel leyle ven nehâre âyeteyni fe mehavnâ âyetel leyli ve cealnâ âyeten nehâri mubsıraten li tebtegû fadlen min rabbikum ve li ta’lemû adedes sinîne vel hisâbhisâbe, ve kulle şey’in fassalnâhu tafsîlâtafsîlen. وَجَعَلْنَا ٱلَّيْلَ وَٱلنَّهَارَ ءَايَتَيْنِ ۖ فَمَحَوْنَآ ءَايَةَ ٱلَّيْلِ وَجَعَلْنَآ ءَايَةَ ٱلنَّهَارِ مُبْصِرَةً لِّتَبْتَغُوا۟ فَضْلًا مِّن رَّبِّكُمْ وَلِتَعْلَمُوا۟ عَدَدَ ٱلسِّنِينَ وَٱلْحِسَابَ ۚ وَكُلَّ شَىْءٍ فَصَّلْنَٰهُ تَفْصِيلًا Biz geceyi ve gündüzü kudretimizi gösteren iki alâmet yaptık. Rabbinizden lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabını bilesiniz diye gece alametini giderip gündüz alametini aydınlatıcı kıldık. İşte biz her şeyi açıkça anlattık. İsrâ 13 Mealleri Karşılaştır Ve kulle insânin elzemnâhu tâirehu fî unukıhunukıhî, ve nuhricu lehu yevmel kıyâmeti kitâben yelkâhu menşûrâmenşûren. وَكُلَّ إِنسَٰنٍ أَلْزَمْنَٰهُ طَٰٓئِرَهُۥ فِى عُنُقِهِۦ ۖ وَنُخْرِجُ لَهُۥ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ كِتَٰبًا يَلْقَىٰهُ مَنشُورًا Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız. İsrâ 14 Mealleri Karşılaştır Ikra’ kitâbekkitâbeke, kefâ bi nefsikel yevme aleyke hasîbâhasîben. ٱقْرَأْ كِتَٰبَكَ كَفَىٰ بِنَفْسِكَ ٱلْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًا “Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter” denilecektir. İsrâ 15 Mealleri Karşılaştır Menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsihnefsihî, ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve lâ teziru vâziretun vizre uhrâ, ve mâ kunnâ muazzibîne hattâ neb’ase resûlâresûlen. مَّنِ ٱهْتَدَىٰ فَإِنَّمَا يَهْتَدِى لِنَفْسِهِۦ ۖ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا ۚ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ۗ وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتَّىٰ نَبْعَثَ رَسُولًا Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edici değiliz. İsrâ 16 Mealleri Karşılaştır Ve izâ erednâ en nuhlike karyeten emernâ mutrafîhâ fe fesekû fîhâ fe hakka aleyhel kavlu fe demmernâhâ tedmîrâtedmîren. وَإِذَآ أَرَدْنَآ أَن نُّهْلِكَ قَرْيَةً أَمَرْنَا مُتْرَفِيهَا فَفَسَقُوا۟ فِيهَا فَحَقَّ عَلَيْهَا ٱلْقَوْلُ فَدَمَّرْنَٰهَا تَدْمِيرًا Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına itaati emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz. İsrâ 17 Mealleri Karşılaştır Ve kem ehleknâ minel kurûni min ba’di nûhnûhin ve kefâ bi rabbike bi zunûbi ıbâdihî habîren basîrâbasîren. وَكَمْ أَهْلَكْنَا مِنَ ٱلْقُرُونِ مِنۢ بَعْدِ نُوحٍ ۗ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ بِذُنُوبِ عِبَادِهِۦ خَبِيرًۢا بَصِيرًا Nûh’tan sonra da nice nesilleri helâk ettik. Kullarının günahlarını hakkıyla bilici ve görücü olarak Rabbin yeter. İsrâ 18 Mealleri Karşılaştır Men kâne yurîdul âcilete accelnâ lehu fîhâ mâ neşâu li men nurîdu summe cealnâ lehu cehennemcehenneme, yaslâhâ mezmûmen medhûrâmedhûren. مَّن كَانَ يُرِيدُ ٱلْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَهُۥ فِيهَا مَا نَشَآءُ لِمَن نُّرِيدُ ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُۥ جَهَنَّمَ يَصْلَىٰهَا مَذْمُومًا مَّدْحُورًا Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, evet dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer. İsrâ 19 Mealleri Karşılaştır Ve men erâdel âhırete ve saâ lehâ sa’yehâ ve huve mu’minun fe ulâike kâne sa’yuhum meşkûrâmeşkûren. وَمَنْ أَرَادَ ٱلْءَاخِرَةَ وَسَعَىٰ لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُو۟لَٰٓئِكَ كَانَ سَعْيُهُم مَّشْكُورًا Kim de mü´min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir. İsrâ 20 Mealleri Karşılaştır Kullen numiddu hâulâi ve hâulâi min atâi rabbikrabbike, ve mâ kâne atâu rabbike mahzûrâmahzûren. كُلًّا نُّمِدُّ هَٰٓؤُلَآءِ وَهَٰٓؤُلَآءِ مِنْ عَطَآءِ رَبِّكَ ۚ وَمَا كَانَ عَطَآءُ رَبِّكَ مَحْظُورًا Rabbinin lütfundan her birine; onlara da, bunlara da veririz. Rabbinin lütfu hiç kimseye yasaklanmış değildir. İsrâ 21 Mealleri Karşılaştır Unzur keyfe faddalnâ ba’dahum alâ ba’dba’dın, ve lel âhıretu ekberu derecâtin ve ekberu tafdîlâtafdîlen. ٱنظُرْ كَيْفَ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ ۚ وَلَلْءَاخِرَةُ أَكْبَرُ دَرَجَٰتٍ وَأَكْبَرُ تَفْضِيلًا Bak nasıl, onların kimini kimine üstün kıldık. Elbette ahiretteki dereceler daha büyüktür, üstünlükler daha büyüktür. İsrâ 22 Mealleri Karşılaştır Lâ tec’al meallâhi ilâhen âhare fe tak’ude mezmûmen mahzûlâmahzûlen. لَّا تَجْعَلْ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُومًا مَّخْذُولًا Allah ile birlikte başka bir tanrı edinme, yoksa kınanmış ve yalnızlığa itilmiş olarak kalırsın. İsrâ 23 Mealleri Karşılaştır Ve kadâ rabbuke ellâ ta’budû illâ iyyâhu ve bil vâlideyni ihsânâihsânen, immâ yebluganne indekel kibere ehaduhumâ ev kilâ humâ fe lâ tekul lehumâ uffin ve lâ tenher humâ ve kul lehumâ kavlen kerîmâkerîmen. ۞ وَقَضَىٰ رَبُّكَ أَلَّا تَعْبُدُوٓا۟ إِلَّآ إِيَّاهُ وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا ۚ إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ ٱلْكِبَرَ أَحَدُهُمَآ أَوْ كِلَاهُمَا فَلَا تَقُل لَّهُمَآ أُفٍّ وَلَا تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلًا كَرِيمًا Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. İsrâ 24 Mealleri Karşılaştır Vahfıd lehumâ cenâhaz zulli miner rahmeti ve kul rabbirhamhumâ kemâ rabbeyânî sagîrâsagîren. وَٱخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ ٱلذُّلِّ مِنَ ٱلرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ٱرْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِى صَغِيرًا Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.” İsrâ 25 Mealleri Karşılaştır Rabbukum a’lemu bi mâ fî nufûsikum, in tekûnû sâlihîne fe innehu kâne lil evvâbîne gafûrâgafûren. رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا فِى نُفُوسِكُمْ ۚ إِن تَكُونُوا۟ صَٰلِحِينَ فَإِنَّهُۥ كَانَ لِلْأَوَّٰبِينَ غَفُورًا Rabbiniz, içinizde olanı en iyi bilendir. Eğer siz iyi kişiler olursanız, şunu bilin ki Allah tövbeye yönelenleri çok bağışlayandır. İsrâ 26 Mealleri Karşılaştır Ve âti zel kurbâ hakkahu vel miskîne vebnes sebîli ve lâ tubezzir tebzîrâtebzîren. وَءَاتِ ذَا ٱلْقُرْبَىٰ حَقَّهُۥ وَٱلْمِسْكِينَ وَٱبْنَ ٱلسَّبِيلِ وَلَا تُبَذِّرْ تَبْذِيرًا Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. İsrâ 27 Mealleri Karşılaştır İnnel mubezzirîne kânû ihvâneş şeyâtînşeyâtîni, ve kâneş şeytânu li rabbihî kefûrâkefûren. إِنَّ ٱلْمُبَذِّرِينَ كَانُوٓا۟ إِخْوَٰنَ ٱلشَّيَٰطِينِ ۖ وَكَانَ ٱلشَّيْطَٰنُ لِرَبِّهِۦ كَفُورًا Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir. İsrâ 28 Mealleri Karşılaştır Ve immâ tu’ridanne anhumubtigâe rahmetin min rabbike tercûhâ fe kul lehum kavlen meysûrâmeysûren. وَإِمَّا تُعْرِضَنَّ عَنْهُمُ ٱبْتِغَآءَ رَحْمَةٍ مِّن رَّبِّكَ تَرْجُوهَا فَقُل لَّهُمْ قَوْلًا مَّيْسُورًا Eğer Rabbinden umduğun bir rahmeti istemek için onlardan yüz çevirecek olursan, o zaman onlara yumuşak bir söz söyle. İsrâ 29 Mealleri Karşılaştır Ve lâ tec’al yedeke maglûleten ilâ unukıke ve lâ tebsuthâ kullel bastı fe tak’ude melûmen mahsûrâmahsûren. وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَىٰ عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ ٱلْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَّحْسُورًا Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın. İsrâ 30 Mealleri Karşılaştır İnne rabbeke yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdiryakdiru, innehu kâne bi ibâdihî habîran basîrâbasîran. إِنَّ رَبَّكَ يَبْسُطُ ٱلرِّزْقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقْدِرُ ۚ إِنَّهُۥ كَانَ بِعِبَادِهِۦ خَبِيرًۢا بَصِيرًا Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve dilediğine kısar. Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir. İsrâ 31 Mealleri Karşılaştır Ve lâ taktulû evlâdekum haşyete imlâkimlâkın, nahnu nerzukuhum ve iyyâkum, inne katlehum kâne hıt’en kebîrâkebîren. وَلَا تَقْتُلُوٓا۟ أَوْلَٰدَكُمْ خَشْيَةَ إِمْلَٰقٍ ۖ نَّحْنُ نَرْزُقُهُمْ وَإِيَّاكُمْ ۚ إِنَّ قَتْلَهُمْ كَانَ خِطْـًٔا كَبِيرًا Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de biz rızıklandırırız. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır. İsrâ 32 Mealleri Karşılaştır Ve lâ takrebûz zinâ innehu kâne fâhışehfâhışeten, ve sâe sebîlâsebîlen. وَلَا تَقْرَبُوا۟ ٱلزِّنَىٰٓ ۖ إِنَّهُۥ كَانَ فَٰحِشَةً وَسَآءَ سَبِيلًا Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur. İsrâ 33 Mealleri Karşılaştır Ve lâ taktulûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakkhakkı, ve men kutile mazlûmen fe kad cealnâ li veliyyihî sultânen fe lâ yusrif fîl katlkatli, innehu kâne mensûrâmensûran. وَلَا تَقْتُلُوا۟ ٱلنَّفْسَ ٱلَّتِى حَرَّمَ ٱللَّهُ إِلَّا بِٱلْحَقِّ ۗ وَمَن قُتِلَ مَظْلُومًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّهِۦ سُلْطَٰنًا فَلَا يُسْرِف فِّى ٱلْقَتْلِ ۖ إِنَّهُۥ كَانَ مَنصُورًا Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da kısas yoluyla öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. İsrâ 34 Mealleri Karşılaştır Ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddeheşuddehu, ve evfû bil ahdahdi, innel ahde kâne mes’ûlâmes’ûlen. وَلَا تَقْرَبُوا۟ مَالَ ٱلْيَتِيمِ إِلَّا بِٱلَّتِى هِىَ أَحْسَنُ حَتَّىٰ يَبْلُغَ أَشُدَّهُۥ ۚ وَأَوْفُوا۟ بِٱلْعَهْدِ ۖ إِنَّ ٱلْعَهْدَ كَانَ مَسْـُٔولًا Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz veren sözünden sorumludur. İsrâ 35 Mealleri Karşılaştır Ve evfûl keyle izâ kiltum vezinû bil kıstâsil mustekîmmustekîmi, zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâte’vîlen. وَأَوْفُوا۟ ٱلْكَيْلَ إِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا۟ بِٱلْقِسْطَاسِ ٱلْمُسْتَقِيمِ ۚ ذَٰلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلًا Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir. İsrâ 36 Mealleri Karşılaştır Ve lâ takfu mâ leyse leke bihî ilmilmun, innes sem’a vel basara vel fuâde kullu ulâike kâne anhu mes’ûlâmes’ûlen. وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِۦ عِلْمٌ ۚ إِنَّ ٱلسَّمْعَ وَٱلْبَصَرَ وَٱلْفُؤَادَ كُلُّ أُو۟لَٰٓئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْـُٔولًا Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. İsrâ 37 Mealleri Karşılaştır Ve lâ temşi fîl ardı merehâmerehan, inneke len tahrikal arda ve len teblugal cibâle tûlâtûlen. وَلَا تَمْشِ فِى ٱلْأَرْضِ مَرَحًا ۖ إِنَّكَ لَن تَخْرِقَ ٱلْأَرْضَ وَلَن تَبْلُغَ ٱلْجِبَالَ طُولًا Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin. İsrâ 38 Mealleri Karşılaştır Kullu zâlike kâne seyyiuhu inde rabbike mekrûhamekrûhen. كُلُّ ذَٰلِكَ كَانَ سَيِّئُهُۥ عِندَ رَبِّكَ مَكْرُوهًا Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin katında sevimsiz şeylerdir. İsrâ 39 Mealleri Karşılaştır Zâlike mimmâ evhâ ileyke rabbuke minel hikmehhikmeti, ve lâ tec’al meallâhi ilâhen âhare fe tulkâ fî cehenneme melûmen medhûrâmedhûren. ذَٰلِكَ مِمَّآ أَوْحَىٰٓ إِلَيْكَ رَبُّكَ مِنَ ٱلْحِكْمَةِ ۗ وَلَا تَجْعَلْ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَتُلْقَىٰ فِى جَهَنَّمَ مَلُومًا مَّدْحُورًا Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın. İsrâ 40 Mealleri Karşılaştır E fe asfâkum rabbukum bil benîne vettehaze minel melâiketi inâsâinâsen, innekum le tekûlûne kavlen azîmâazîmen. أَفَأَصْفَىٰكُمْ رَبُّكُم بِٱلْبَنِينَ وَٱتَّخَذَ مِنَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ إِنَٰثًا ۚ إِنَّكُمْ لَتَقُولُونَ قَوْلًا عَظِيمًا Rabbiniz erkek çocukları size seçip ayırdı da kendisine meleklerden kız çocukları mı edindi? Gerçekten çok büyük bir söz söylüyorsunuz. İsrâ 41 Mealleri Karşılaştır Ve lekad sarrafnâ fî hâzel kur’âni li yezzekkerû, ve mâ yezîduhum illâ nufûrânufûren. وَلَقَدْ صَرَّفْنَا فِى هَٰذَا ٱلْقُرْءَانِ لِيَذَّكَّرُوا۟ وَمَا يَزِيدُهُمْ إِلَّا نُفُورًا Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye gerçekleri bu Kur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu, onların ancak kaçışlarını artırıyor. İsrâ 42 Mealleri Karşılaştır Kul lev kâne meahû âlihetun kemâ yekûlûne izen lebtegav ilâ zîl arşı sebîlâsebîlen. قُل لَّوْ كَانَ مَعَهُۥٓ ءَالِهَةٌ كَمَا يَقُولُونَ إِذًا لَّٱبْتَغَوْا۟ إِلَىٰ ذِى ٱلْعَرْشِ سَبِيلًا De ki “Eğer onların iddia ettiği gibi, Allah’la beraber başka ilâhlar olsaydı, o zaman o ilâhlar da Arş’ın sahibine ulaşmak için elbette bir yol ararlardı. İsrâ 43 Mealleri Karşılaştır Subhânehu ve teâlâ ammâ yekûlûne uluvven kebîrâkebîren. سُبْحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يَقُولُونَ عُلُوًّا كَبِيرًا Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerinin ötesindedir, yücedir. İsrâ 44 Mealleri Karşılaştır Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel ardu ve men fîhinnfîhinne, ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâgafûren. تُسَبِّحُ لَهُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ ٱلسَّبْعُ وَٱلْأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ ۚ وَإِن مِّن شَىْءٍ إِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِۦ وَلَٰكِن لَّا تَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ ۗ إِنَّهُۥ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tespih ederler. Her şey O’nu hamd ile tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız. O, halîm’dir hemen cezalandırmaz, mühlet verir, çok bağışlayandır. İsrâ 45 Mealleri Karşılaştır Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhıreti hicâben mestûrâmestûren. وَإِذَا قَرَأْتَ ٱلْقُرْءَانَ جَعَلْنَا بَيْنَكَ وَبَيْنَ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ حِجَابًا مَّسْتُورًا Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz. İsrâ 46 Mealleri Karşılaştır Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâvakran, ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrânufûren. وَجَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِىٓ ءَاذَانِهِمْ وَقْرًا ۚ وَإِذَا ذَكَرْتَ رَبَّكَ فِى ٱلْقُرْءَانِ وَحْدَهُۥ وَلَّوْا۟ عَلَىٰٓ أَدْبَٰرِهِمْ نُفُورًا Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur’an’da ibadete lâyık ilâh olarak sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar. İsrâ 47 Mealleri Karşılaştır Nahnu a’lemu bimâ yestemiûne bihî iz yestemiûne ileyke ve iz hum necvâ iz yekûluz zâlimûne in tettebiûne illâ raculen meshûrâmeshûran. نَّحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَسْتَمِعُونَ بِهِۦٓ إِذْ يَسْتَمِعُونَ إِلَيْكَ وَإِذْ هُمْ نَجْوَىٰٓ إِذْ يَقُولُ ٱلظَّٰلِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَّسْحُورًا Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin, “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz. İsrâ 48 Mealleri Karşılaştır Unzur keyfe darabû lekel emsâle fe dallû fe lâ yestetîûne sebîlâsebîlen. ٱنظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا۟ لَكَ ٱلْأَمْثَالَ فَضَلُّوا۟ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا Bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık doğru yolu bulamazlar. İsrâ 49 Mealleri Karşılaştır Ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâcedîden. وَقَالُوٓا۟ أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمًا وَرُفَٰتًا أَءِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا Dediler ki “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?” İsrâ 50 Mealleri Karşılaştır Kul kûnû hicâreten ev hadîdâhadîden. ۞ قُلْ كُونُوا۟ حِجَارَةً أَوْ حَدِيدًا De ki “Şüphe mi var? İster taş olun ister demir!” İsrâ 51 Mealleri Karşılaştır Ev halkan mimmâ yekburu fî sudûrikum, fe se yekûlûne men yuîdunyuîdunâ, kulillezî fetarakum evvele merrehmerretin, fe se yungıdûne ileyke ruûsehum ve yekûlûne metâ hûvhûve, kul asâ en yekûne karîbâkarîben. أَوْ خَلْقًا مِّمَّا يَكْبُرُ فِى صُدُورِكُمْ ۚ فَسَيَقُولُونَ مَن يُعِيدُنَا ۖ قُلِ ٱلَّذِى فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ ۚ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُءُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هُوَ ۖ قُلْ عَسَىٰٓ أَن يَكُونَ قَرِيبًا “Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, yine de diriltileceksiniz.” Diyecekler ki “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki “Sizi ilk defa yaratan.” Bunun üzerine başlarını sana alaylı bir tarzda sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki “Yakın olsa gerek!” İsrâ 52 Mealleri Karşılaştır Yevme yed’ûkum fe testecîbûne bi hamdihî ve tezunnûne in lebistum illâ kalîlâkalîlen. يَوْمَ يَدْعُوكُمْ فَتَسْتَجِيبُونَ بِحَمْدِهِۦ وَتَظُنُّونَ إِن لَّبِثْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا Allah’ın sizi kabirlerinizden çağıracağı, sizin de O’na hamd ederek emrine hemen uyacağınız ve kabirlerinizde pek az kaldığınızı sanacağınız günü hatırla! İsrâ 53 Mealleri Karşılaştır Ve kul li ibâdî yekûlûlletî hiye ahsenahsenu, inneş şeytâne yenzegu beynehum, inneş şeytâne kâne lil insâni aduvven mubînâmubînen. وَقُل لِّعِبَادِى يَقُولُوا۟ ٱلَّتِى هِىَ أَحْسَنُ ۚ إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ يَنزَغُ بَيْنَهُمْ ۚ إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ كَانَ لِلْإِنسَٰنِ عَدُوًّا مُّبِينًا Kullarıma söyle İnsanlara karşı en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır. İsrâ 54 Mealleri Karşılaştır Rabbukum a’lemu bikum, in yeşa’ yerhamkum ev in yeşa’ yuazzibkum, ve mâ erselnâke aleyhim vekîlâvekîlen. رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِكُمْ ۖ إِن يَشَأْ يَرْحَمْكُمْ أَوْ إِن يَشَأْ يُعَذِّبْكُمْ ۚ وَمَآ أَرْسَلْنَٰكَ عَلَيْهِمْ وَكِيلًا Rabbiniz sizi daha iyi bilir. Durumunuza göre dilerse size merhamet eder, dilerse azap eder. Seni de onlara vekil olarak göndermedik. İsrâ 55 Mealleri Karşılaştır Ve rabbuke a’lemu bi men fîs semâvâti vel ardardı, ve lekad faddalnâ ba’dan nebiyyîne alâ ba’dın ve âteynâ dâvude zebûrâzebûren. وَرَبُّكَ أَعْلَمُ بِمَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۗ وَلَقَدْ فَضَّلْنَا بَعْضَ ٱلنَّبِيِّۦنَ عَلَىٰ بَعْضٍ ۖ وَءَاتَيْنَا دَاوُۥدَ زَبُورًا Hem Rabbin göklerde ve yerde kim varsa daha iyi bilir. Andolsun, peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Dâvûd’a da Zebûr’u verdik. İsrâ 56 Mealleri Karşılaştır Kulid’ûllezîne zeamtum min dûnihî fe lâ yemlikûne keşfed durri ankum ve lâ tahvîlâtahvîlen. قُلِ ٱدْعُوا۟ ٱلَّذِينَ زَعَمْتُم مِّن دُونِهِۦ فَلَا يَمْلِكُونَ كَشْفَ ٱلضُّرِّ عَنكُمْ وَلَا تَحْوِيلًا De ki “Onu bırakıp da ilâh diye ileri sürdüklerinizi çağırın. Onlar, başınızdaki sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler.” İsrâ 57 Mealleri Karşılaştır Ulâikellezîne yed’ûne yebtegûne ilâ rabbihimul vesîlete eyyuhum akrebu ve yercûne rahmetehu ve yehâfûne azâbehazâbehu, inne azâbe rabbike kâne mahzûrâmahzûren. أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إِلَىٰ رَبِّهِمُ ٱلْوَسِيلَةَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ وَيَرْجُونَ رَحْمَتَهُۥ وَيَخَافُونَ عَذَابَهُۥٓ ۚ إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ كَانَ مَحْذُورًا Onların yalvardıkları bu varlıklar, “hangimiz daha yakın olacağız” diye Rablerine vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkunçtur. İsrâ 58 Mealleri Karşılaştır Ve in min karyetin illâ nahnu muhlikûhâ kable yevmil kıyâmeti ev muazzibûhâ azâben şedîdâşedîden, kâne zâlike fîl kitâbi mestûrâmestûran. وَإِن مِّن قَرْيَةٍ إِلَّا نَحْنُ مُهْلِكُوهَا قَبْلَ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ أَوْ مُعَذِّبُوهَا عَذَابًا شَدِيدًا ۚ كَانَ ذَٰلِكَ فِى ٱلْكِتَٰبِ مَسْطُورًا Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitap’ta Levh-i Mahfuz’da yazılmış bulunuyor. İsrâ 59 Mealleri Karşılaştır Ve mâ meneanâ en nursile bil âyâti illâ en kezzebe bihel evvelûnevvelûne, ve âteynâ semûden nâkate mubsıraten fe zalemû bihâ, ve mâ nursilu bil âyâti illâ tahvîfâtahvîfen. وَمَا مَنَعَنَآ أَن نُّرْسِلَ بِٱلْءَايَٰتِ إِلَّآ أَن كَذَّبَ بِهَا ٱلْأَوَّلُونَ ۚ وَءَاتَيْنَا ثَمُودَ ٱلنَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُوا۟ بِهَا ۚ وَمَا نُرْسِلُ بِٱلْءَايَٰتِ إِلَّا تَخْوِيفًا Bizi, Kureyş’in istediği mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. Nitekim Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. Oysa biz mucizeleri sırf korkutmak için göndeririz. İsrâ 60 Mealleri Karşılaştır Ve iz kulnâ leke inne rabbeke ehâta bin nâsnâsi, ve mâ cealner ru’yâlletî ereynâke illâ fitneten lin nâsi veş şeceretel mel’ûnete fîl kur’ânkur’âni, ve nuhavvifuhum fe mâ yezîduhum illâ tugyânen kebîrâkebîren. وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِٱلنَّاسِ ۚ وَمَا جَعَلْنَا ٱلرُّءْيَا ٱلَّتِىٓ أَرَيْنَٰكَ إِلَّا فِتْنَةً لِّلنَّاسِ وَٱلشَّجَرَةَ ٱلْمَلْعُونَةَ فِى ٱلْقُرْءَانِ ۚ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلَّا طُغْيَٰنًا كَبِيرًا Hani sana, “Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur’an’da lânetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını daha da artırdı. İsrâ 61 Mealleri Karşılaştır Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîsiblîse, kâle e escudu li men halakte tînâtînen. وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ قَالَ ءَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur hâlinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti. İsrâ 62 Mealleri Karşılaştır Kâle e raeyteke hâzellezî kerremte aleyaleyye, le in ahharteni ilâ yevmil kıyâmeti le ahtenikenne zurriyyetehû illâ kalîlâkalîlen. قَالَ أَرَءَيْتَكَ هَٰذَا ٱلَّذِى كَرَّمْتَ عَلَىَّ لَئِنْ أَخَّرْتَنِ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ لَأَحْتَنِكَنَّ ذُرِّيَّتَهُۥٓ إِلَّا قَلِيلًا Yine demişti ki “Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, azdırarak kontrolüm altına alacağım.” İsrâ 63 Mealleri Karşılaştır Kâlezheb fe men tebiake minhum fe inne cehenneme cezâukum cezâen mevfûrâmevfûren. قَالَ ٱذْهَبْ فَمَن تَبِعَكَ مِنْهُمْ فَإِنَّ جَهَنَّمَ جَزَآؤُكُمْ جَزَآءً مَّوْفُورًا Allah, şöyle dedi “Çekil, git.” Onlardan kim sana uyarsa, kuşkusuz cehennem tam bir karşılık olarak hepinizin cezası olacaktır.” İsrâ 64 Mealleri Karşılaştır Vestefziz menisteta’te minhum bi savtike ve eclib aleyhim bi haylike ve recilike ve şârikhum fîl emvâli vel evlâdi vaıdhum, ve mâ yaiduhumuş şeytânu illâ gurûrâgurûren. وَٱسْتَفْزِزْ مَنِ ٱسْتَطَعْتَ مِنْهُم بِصَوْتِكَ وَأَجْلِبْ عَلَيْهِم بِخَيْلِكَ وَرَجِلِكَ وَشَارِكْهُمْ فِى ٱلْأَمْوَٰلِ وَٱلْأَوْلَٰدِ وَعِدْهُمْ ۚ وَمَا يَعِدُهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ إِلَّا غُرُورًا “Haydi onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun.” Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va’detmez. İsrâ 65 Mealleri Karşılaştır İnne ibâdî leyse leke aleyhim sultânsultânûn, ve kefâ bi rabbike vekîlâvekîlen. إِنَّ عِبَادِى لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَٰنٌ ۚ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ وَكِيلًا “Şüphesiz, gerçek kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!” İsrâ 66 Mealleri Karşılaştır Rabbukumullezî yuzcî lekumul fulke fîl bahri li tebtegû min fadlihfadlihî, innehu kâne bi kum rahîmârahîmen. رَّبُّكُمُ ٱلَّذِى يُزْجِى لَكُمُ ٱلْفُلْكَ فِى ٱلْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا۟ مِن فَضْلِهِۦٓ ۚ إِنَّهُۥ كَانَ بِكُمْ رَحِيمًا Rabbiniz, lütfundan nasip arayasınız diye sizin için denizde gemiler yürütendir. Şüphesiz O, size karşı çok merhametlidir. İsrâ 67 Mealleri Karşılaştır Ve izâ messekumud durru fîl bahri dalle men ted’ûne illâ iyyâhiyyâhu, fe lemmâ neccâkum ilel berri a’radtum, ve kânel insânu kefûrâkefûren. وَإِذَا مَسَّكُمُ ٱلضُّرُّ فِى ٱلْبَحْرِ ضَلَّ مَن تَدْعُونَ إِلَّآ إِيَّاهُ ۖ فَلَمَّا نَجَّىٰكُمْ إِلَى ٱلْبَرِّ أَعْرَضْتُمْ ۚ وَكَانَ ٱلْإِنسَٰنُ كَفُورًا Denizde size bir sıkıntı dokunduğunda bütün taptıklarınız sizi yüzüstü bırakıp kaybolur, yalnız Allah kalır. Fakat sizi kurtarıp karaya çıkarınca yüz çevirirsiniz. Zaten insan çok nankördür. İsrâ 68 Mealleri Karşılaştır E fe emintum en yahsife bikum cânibel berri ev yursile aleykum hâsiben summe lâ tecidû lekum vekîlâvekîlen. أَفَأَمِنتُمْ أَن يَخْسِفَ بِكُمْ جَانِبَ ٱلْبَرِّ أَوْ يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا ثُمَّ لَا تَجِدُوا۟ لَكُمْ وَكِيلًا Peki, karada sizi yere geçirmesinden, yahut üzerinize taşlar savuran kasırga göndermesinden, sonra da kendinize bir vekil bulamamaktan güvende misiniz? İsrâ 69 Mealleri Karşılaştır Em emintum en yuîdekum fîhi târeten uhrâ fe yursile aleykum kâsıfen miner rîhı fe yugrikakum bimâ kefertum summe lâ tecidû lekum aleynâ bihî tebîâtebîan. أَمْ أَمِنتُمْ أَن يُعِيدَكُمْ فِيهِ تَارَةً أُخْرَىٰ فَيُرْسِلَ عَلَيْكُمْ قَاصِفًا مِّنَ ٱلرِّيحِ فَيُغْرِقَكُم بِمَا كَفَرْتُمْ ۙ ثُمَّ لَا تَجِدُوا۟ لَكُمْ عَلَيْنَا بِهِۦ تَبِيعًا Yahut sizi tekrar denize döndürüp üstünüze, kasıp kavuran bir fırtına yollayarak nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmasından, sonra da bize karşı kendiniz için arka çıkacak bir yardımcı bulamama durumundan güvende misiniz? İsrâ 70 Mealleri Karşılaştır Ve lekad kerremnâ benî âdeme ve hamelnâhum fîl berri vel bahri ve razaknâhum minet tayyibâti ve faddalnâhum alâ kesîrin mimmen halaknâ tafdîlâtafdîlen. ۞ وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِىٓ ءَادَمَ وَحَمَلْنَٰهُمْ فِى ٱلْبَرِّ وَٱلْبَحْرِ وَرَزَقْنَٰهُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ وَفَضَّلْنَٰهُمْ عَلَىٰ كَثِيرٍ مِّمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضِيلًا Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık. İsrâ 71 Mealleri Karşılaştır Yevme ned’û kulle unâsin bi imâmihim, fe men ûtiye kitâbehû bi yemînihî fe ulâike yakreûne kitâbehum ve lâ yuzlemûne fetîlâfetîlen. يَوْمَ نَدْعُوا۟ كُلَّ أُنَاسٍۭ بِإِمَٰمِهِمْ ۖ فَمَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ فَأُو۟لَٰٓئِكَ يَقْرَءُونَ كِتَٰبَهُمْ وَلَا يُظْلَمُونَ فَتِيلًا Bütün insanları kendi önderleriyle birlikte çağıracağımız günü hatırla. O gün her kime kitabı sağından verilirse, işte onlar kitaplarını okurlar ve kıl kadar haksızlığa uğratılmazlar. İsrâ 72 Mealleri Karşılaştır Ve men kâne fî hâzihî a’mâ fe huve fîl âhıreti a’mâ ve edallu sebîlâsebîlen. وَمَن كَانَ فِى هَٰذِهِۦٓ أَعْمَىٰ فَهُوَ فِى ٱلْءَاخِرَةِ أَعْمَىٰ وَأَضَلُّ سَبِيلًا Kim bu dünyada körlük ettiyse ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır. İsrâ 73 Mealleri Karşılaştır Ve in kâdû le yeftinûneke anillezî evhaynâ ileyke li tefteriye aleynâ gayrehgayrehu ve izen lettehazûke halîlâhalîlen. وَإِن كَادُوا۟ لَيَفْتِنُونَكَ عَنِ ٱلَّذِىٓ أَوْحَيْنَآ إِلَيْكَ لِتَفْتَرِىَ عَلَيْنَا غَيْرَهُۥ ۖ وَإِذًا لَّٱتَّخَذُوكَ خَلِيلًا Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için az kalsın seni ondan şaşırtacaklardı. Eğer böyle yapabilselerdi işte o zaman seni dost edinirlerdi. İsrâ 74 Mealleri Karşılaştır Ve lev lâ en sebbetnâke lekad kidte terkenu ileyhim şey’en kalîlâkalîlen. وَلَوْلَآ أَن ثَبَّتْنَٰكَ لَقَدْ كِدتَّ تَرْكَنُ إِلَيْهِمْ شَيْـًٔا قَلِيلًا Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin. İsrâ 75 Mealleri Karşılaştır İzen le ezaknâke di’fal hayâti ve di’fal memâti summe lâ tecidu leke aleynâ nasîrânasîran. إِذًا لَّأَذَقْنَٰكَ ضِعْفَ ٱلْحَيَوٰةِ وَضِعْفَ ٱلْمَمَاتِ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ عَلَيْنَا نَصِيرًا İşte o zaman sana, hayatın da, ölümün de katmerli acılarını tattırırdık. Sonra bize karşı kendine hiçbir yardımcı bulamazdın. İsrâ 76 Mealleri Karşılaştır Ve in kâdû le yestefizzûneke minel ardı li yuhricûke minhâ ve izen lâ yelbesûne hilâfeke illâ kalîlâkalîlen. وَإِن كَادُوا۟ لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ ٱلْأَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا ۖ وَإِذًا لَّا يَلْبَثُونَ خِلَٰفَكَ إِلَّا قَلِيلًا Seni o yerden Mekke’den sürüp çıkarmak için neredeyse seni sıkıştıracaklardı. Bunu yapabilselerdi, senin ardından orada pek az kalırlardı. İsrâ 77 Mealleri Karşılaştır Sunnete men kad erselnâ kableke min rusulinâ ve lâ tecidu li sunnetinâ tahvîlâtahvîlen. سُنَّةَ مَن قَدْ أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِن رُّسُلِنَا ۖ وَلَا تَجِدُ لِسُنَّتِنَا تَحْوِيلًا Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimiz hakkındaki kanun böyledir. Bizim kanunumuzda hiçbir değişme bulamazsın. İsrâ 78 Mealleri Karşılaştır Ekımis salâte li dulûkiş şemsi ilâ gasakıl leyli ve kur’ânel fecrfecri, inne kur’ânel fecri kâne meşhûdâmeşhûden. أَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ لِدُلُوكِ ٱلشَّمْسِ إِلَىٰ غَسَقِ ٱلَّيْلِ وَقُرْءَانَ ٱلْفَجْرِ ۖ إِنَّ قُرْءَانَ ٱلْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا Güneşin zevalinden öğle vaktinde Batı’ya kaymasından gecenin karanlığına kadar belli vakitlerde namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir. İsrâ 79 Mealleri Karşılaştır Ve minel leyli fe tehecced bihî nâfileten lekleke, asâ en yeb’aseke rabbuke makâmen mahmûdâmahmûden. وَمِنَ ٱلَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِۦ نَافِلَةً لَّكَ عَسَىٰٓ أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın. İsrâ 80 Mealleri Karşılaştır Ve kul rabbi edhılnî mudhale sıdkın ve ahricnî muhrece sıdkın vec’al lî min ledunke sultânen nasîrânasîren. وَقُل رَّبِّ أَدْخِلْنِى مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِى مُخْرَجَ صِدْقٍ وَٱجْعَل لِّى مِن لَّدُنكَ سُلْطَٰنًا نَّصِيرًا De ki “Rabbim! Gireceğim yere doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. Çıkacağım yerden de beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.” İsrâ 81 Mealleri Karşılaştır Ve kul câel hakku ve zehekal bâtılbâtılu, innel bâtıle kâne zehûkâzehûkan. وَقُلْ جَآءَ ٱلْحَقُّ وَزَهَقَ ٱلْبَٰطِلُ ۚ إِنَّ ٱلْبَٰطِلَ كَانَ زَهُوقًا De ki “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.” İsrâ 82 Mealleri Karşılaştır Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne ve lâ yezîduz zâlimîne illâ hasârâhasâran. وَنُنَزِّلُ مِنَ ٱلْقُرْءَانِ مَا هُوَ شِفَآءٌ وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ ۙ وَلَا يَزِيدُ ٱلظَّٰلِمِينَ إِلَّا خَسَارًا Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır. İsrâ 83 Mealleri Karşılaştır Ve izâ en’amnâ alel insâni a’rada ve neâbi cânibihcânibihî, ve izâ messehuş şerru kâne yeûsâyeûsen. وَإِذَآ أَنْعَمْنَا عَلَى ٱلْإِنسَٰنِ أَعْرَضَ وَنَـَٔا بِجَانِبِهِۦ ۖ وَإِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ كَانَ يَـُٔوسًا İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da umutsuzluğa düşer. İsrâ 84 Mealleri Karşılaştır Kul kullun ya’melu alâ şâkiletihşâkiletihî, fe rabbukum a’lemu bi men huve ehdâ sebîlâsebîlen. قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلَىٰ شَاكِلَتِهِۦ فَرَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ أَهْدَىٰ سَبِيلًا De ki “Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir.” İsrâ 85 Mealleri Karşılaştır Ve yes’elûneke anir rûhrûhı, kulir rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtum minel ilmi illâ kalîlâkalîlen. وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلرُّوحِ ۖ قُلِ ٱلرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّى وَمَآ أُوتِيتُم مِّنَ ٱلْعِلْمِ إِلَّا قَلِيلًا Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir.” İsrâ 86 Mealleri Karşılaştır Ve lein şi’nâ le nezhebenne billezî evhaynâ ileyke summe lâ tecidu leke bihî aleynâ vekîlâvekîlen. وَلَئِن شِئْنَا لَنَذْهَبَنَّ بِٱلَّذِىٓ أَوْحَيْنَآ إِلَيْكَ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ بِهِۦ عَلَيْنَا وَكِيلًا Andolsun, dileseydik biz sana vahyettiğimizi tamamen ortadan kaldırırdık; sonra bu konuda bize karşı kendine hiçbir yardımcı da bulamazdın. İsrâ 87 Mealleri Karşılaştır İllâ rahmeten min rabbikrabbike, inne fadlehu kâne aleyke kebîrâkebîren. إِلَّا رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ ۚ إِنَّ فَضْلَهُۥ كَانَ عَلَيْكَ كَبِيرًا Ancak Rabbin’den bir rahmet olarak böyle yapmadık. Çünkü O’nun sana olan lütfu büyüktür. İsrâ 88 Mealleri Karşılaştır Kul leinictemeâtil insu vel cinnu alâ en ye’tû bi misli hâzel kur’âni lâ ye’tûne bi mislihî ve lev kâne ba’duhum li ba’dın zahîrâzahîran. قُل لَّئِنِ ٱجْتَمَعَتِ ٱلْإِنسُ وَٱلْجِنُّ عَلَىٰٓ أَن يَأْتُوا۟ بِمِثْلِ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانِ لَا يَأْتُونَ بِمِثْلِهِۦ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَهِيرًا De ki “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.” İsrâ 89 Mealleri Karşılaştır Ve lekad sarrafnâ lin nâsi fî hâzel kur’âni min kulli meselin fe ebâ ekserun nâsi illâ kufûrâkufûran. وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ فِى هَٰذَا ٱلْقُرْءَانِ مِن كُلِّ مَثَلٍ فَأَبَىٰٓ أَكْثَرُ ٱلنَّاسِ إِلَّا كُفُورًا Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler. İsrâ 90 Mealleri Karşılaştır Ve kâlû len nu’mine leke hattâ tefcure lenâ minel ardı yenbûâyenbûan. وَقَالُوا۟ لَن نُّؤْمِنَ لَكَ حَتَّىٰ تَفْجُرَ لَنَا مِنَ ٱلْأَرْضِ يَنۢبُوعًا 90-93 Dediler ki “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim.” İsrâ 91 Mealleri Karşılaştır Ev tekûne leke cennetun min nahîlin ve inebin fe tufeccirel enhâre hılâlehâ tefcîrâtefcîren. أَوْ تَكُونَ لَكَ جَنَّةٌ مِّن نَّخِيلٍ وَعِنَبٍ فَتُفَجِّرَ ٱلْأَنْهَٰرَ خِلَٰلَهَا تَفْجِيرًا 90-93 Dediler ki “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim.” İsrâ 92 Mealleri Karşılaştır Ev tuskıtas semâe kemâ zeamte aleynâ kisefen ev te’tiye billâhi vel melâiketi kabîlâkabîlen. أَوْ تُسْقِطَ ٱلسَّمَآءَ كَمَا زَعَمْتَ عَلَيْنَا كِسَفًا أَوْ تَأْتِىَ بِٱللَّهِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ قَبِيلًا 90-93 Dediler ki “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim.” İsrâ 93 Mealleri Karşılaştır Ev yekûne leke beytun min zuhrufin ev terkâ fîs semâsemâi, ve len nu’mine li rukıyyike hattâ tunezzile aleynâ kitâben nakreuhnakreuhu, kul subhâne rabbî hel kuntu illâ beşeren resûlâresûlen. أَوْ يَكُونَ لَكَ بَيْتٌ مِّن زُخْرُفٍ أَوْ تَرْقَىٰ فِى ٱلسَّمَآءِ وَلَن نُّؤْمِنَ لِرُقِيِّكَ حَتَّىٰ تُنَزِّلَ عَلَيْنَا كِتَٰبًا نَّقْرَؤُهُۥ ۗ قُلْ سُبْحَانَ رَبِّى هَلْ كُنتُ إِلَّا بَشَرًا رَّسُولًا 90-93 Dediler ki “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim.” İsrâ 94 Mealleri Karşılaştır Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câe humul hudâ illâ en kâlû e beasallâhu beşeren resûlâresûlen. وَمَا مَنَعَ ٱلنَّاسَ أَن يُؤْمِنُوٓا۟ إِذْ جَآءَهُمُ ٱلْهُدَىٰٓ إِلَّآ أَن قَالُوٓا۟ أَبَعَثَ ٱللَّهُ بَشَرًا رَّسُولًا İnsanlara hidayet Kur’an geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, “Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?” demeleri engel olmuştur. İsrâ 95 Mealleri Karşılaştır Kul lev kâne fîl ardı melâiketun yemşûne mutmainnîne le nezzelnâ aleyhim mines semâi meleken resûlâresûlen. قُل لَّوْ كَانَ فِى ٱلْأَرْضِ مَلَٰٓئِكَةٌ يَمْشُونَ مُطْمَئِنِّينَ لَنَزَّلْنَا عَلَيْهِم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ مَلَكًا رَّسُولًا De ki “Eğer yeryüzünde, insanlar yerine yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.” İsrâ 96 Mealleri Karşılaştır Kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum, innehu kâne bi ıbâdihî habîren basîrâbasîren. قُلْ كَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدًۢا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ ۚ إِنَّهُۥ كَانَ بِعِبَادِهِۦ خَبِيرًۢا بَصِيرًا De ki “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.” İsrâ 97 Mealleri Karşılaştır Ve men yehdillâhu fe huvel muhtedmuhtedi, ve men yudlil fe len tecide lehum evliyâe min dûnihdûnihî, ve nahşuruhum yevmel kıyâmeti alâ vucûhihim umyen ve bukmen ve summâsummen, me’vâhum cehennemcehennemu, kullemâ habet zidnâhum saîrâsaîren. وَمَن يَهْدِ ٱللَّهُ فَهُوَ ٱلْمُهْتَدِ ۖ وَمَن يُضْلِلْ فَلَن تَجِدَ لَهُمْ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِهِۦ ۖ وَنَحْشُرُهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ عُمْيًا وَبُكْمًا وَصُمًّا ۖ مَّأْوَىٰهُمْ جَهَنَّمُ ۖ كُلَّمَا خَبَتْ زِدْنَٰهُمْ سَعِيرًا Allah, kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız. İsrâ 98 Mealleri Karşılaştır Zâlike cezâuhum bi ennehum keferû bi âyâtinâ ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâcedîden. ذَٰلِكَ جَزَآؤُهُم بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا وَقَالُوٓا۟ أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمًا وَرُفَٰتًا أَءِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا Bu, onların cezasıdır. Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ettiler ve, “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduktan sonra mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?” dediler. İsrâ 99 Mealleri Karşılaştır E ve lem yerev ennallâhellezî halakas semâvâti vel arda kâdirun alâ en yahluka mislehum ve ceale lehum ecelen lâ reybe fîhfîhi, fe ebâz zalimûne illâ kufûrâkufûren. ۞ أَوَلَمْ يَرَوْا۟ أَنَّ ٱللَّهَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ قَادِرٌ عَلَىٰٓ أَن يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ أَجَلًا لَّا رَيْبَ فِيهِ فَأَبَى ٱلظَّٰلِمُونَ إِلَّا كُفُورًا Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah’ın kendileri gibilerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi? Allah onlar için, hakkında hiçbir şüphe bulunmayan bir ecel belirlemiştir. Fakat zalimler ancak inkârda direttiler. İsrâ 100 Mealleri Karşılaştır Kul lev entum temlikûne hazâine rahmeti rabbî izen le emsektum haşyetel infâkinfâkı, ve kânel insânu katûrâkatûren. قُل لَّوْ أَنتُمْ تَمْلِكُونَ خَزَآئِنَ رَحْمَةِ رَبِّىٓ إِذًا لَّأَمْسَكْتُمْ خَشْيَةَ ٱلْإِنفَاقِ ۚ وَكَانَ ٱلْإِنسَٰنُ قَتُورًا De ki “Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zaman da tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Zaten insan çok cimridir.” İsrâ 101 Mealleri Karşılaştır Ve lekad âteynâ musa tis’a âyâtin beyyinâtin fes’el benî isrâîle iz câehum fe kâle lehu fir’avnu innî le ezunnuke yâ musa meshûrâmeshûren. وَلَقَدْ ءَاتَيْنَا مُوسَىٰ تِسْعَ ءَايَٰتٍۭ بَيِّنَٰتٍ ۖ فَسْـَٔلْ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ إِذْ جَآءَهُمْ فَقَالَ لَهُۥ فِرْعَوْنُ إِنِّى لَأَظُنُّكَ يَٰمُوسَىٰ مَسْحُورًا Andolsun, biz Mûsâ’ya apaçık dokuz mucize verdik. İsrailoğullarına sor sana anlatsınlar Hani Mûsâ onlara gelmiş ve Firavun da ona, “Ben senin kesinlikle büyülendiğini zannediyorum ey Mûsâ!” demişti. İsrâ 102 Mealleri Karşılaştır Kâle lekad alimte mâ enzele hâulâi illâ rabbus semâvâti vel ardı basâirbasâire, ve innî le ezunnuke yâ fir’avnu mesbûrâmesbûran. قَالَ لَقَدْ عَلِمْتَ مَآ أَنزَلَ هَٰٓؤُلَآءِ إِلَّا رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ بَصَآئِرَ وَإِنِّى لَأَظُنُّكَ يَٰفِرْعَوْنُ مَثْبُورًا Mûsâ ise, “İyi biliyorsun ki, bunları ancak, göklerin ve yerin Rabbi apaçık deliller olarak indirmiştir. Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helâk olmuş bir kişi olarak görüyorum” demişti. İsrâ 103 Mealleri Karşılaştır Fe erâde en yestefizzehum minel ardı fe agraknâhu ve men meahu cemîâcemîan. فَأَرَادَ أَن يَسْتَفِزَّهُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ فَأَغْرَقْنَٰهُ وَمَن مَّعَهُۥ جَمِيعًا Bunun üzerine Firavun işkence etmek ve öldürmek suretiyle o yerden onların kökünü kazımak istedi. Biz de onu ve beraberindekileri hep birden suda boğduk. İsrâ 104 Mealleri Karşılaştır Ve kulnâ min ba’dihî li benî isrâîleskunûl arda fe izâ câe va’dul âhıreti ci’nâ bikum lefîfâlefîfen. وَقُلْنَا مِنۢ بَعْدِهِۦ لِبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ ٱسْكُنُوا۟ ٱلْأَرْضَ فَإِذَا جَآءَ وَعْدُ ٱلْءَاخِرَةِ جِئْنَا بِكُمْ لَفِيفًا Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di kıyamet gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” İsrâ 105 Mealleri Karşılaştır Ve bil hakkı enzelnâhu ve bil hakkı nezelnezele, ve mâ erselnâke illâ mubeşşiren ve nezîrânezîren. وَبِٱلْحَقِّ أَنزَلْنَٰهُ وَبِٱلْحَقِّ نَزَلَ ۗ وَمَآ أَرْسَلْنَٰكَ إِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذِيرًا Biz onu Kur’an’ı hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. İsrâ 106 Mealleri Karşılaştır Ve kur’ânen faraknâhu li takreehu alen nâsi alâ muksin ve nezzelnâhu tenzîlâtenzîlen. وَقُرْءَانًا فَرَقْنَٰهُ لِتَقْرَأَهُۥ عَلَى ٱلنَّاسِ عَلَىٰ مُكْثٍ وَنَزَّلْنَٰهُ تَنزِيلًا Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik. İsrâ 107 Mealleri Karşılaştır Kul âminû bihî ev lâ tu’minû, innellezîne ûtul ilme min kablihî izâ yutlâ aleyhim yahırrûne lil ezkâni succedâsucceden. SECDE ÂYETİ قُلْ ءَامِنُوا۟ بِهِۦٓ أَوْ لَا تُؤْمِنُوٓا۟ ۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْعِلْمَ مِن قَبْلِهِۦٓ إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا De ki “Ona ister inanın, ister inanmayın. Şüphesiz, daha önce kendilerine ilim verilenler, Kur’an kendilerine okunduğunda derhal yüzüstü secdeye kapanırlar.” İsrâ 108 Mealleri Karşılaştır Ve yekûlûne subhâne rabbinâ in kâne va’du rabbinâ le mef’ûlâmef’ûlen. وَيَقُولُونَ سُبْحَٰنَ رَبِّنَآ إِن كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولًا “Rabbimizin şanı yücedir. Rabbimizin va’di mutlaka gerçekleşecektir” derler. İsrâ 109 Mealleri Karşılaştır Ve yahırrûne lil ezkâni yebkûne ve yezîduhum huşûâhuşûan. وَيَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا ۩ Onlar ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar. Bu da onların derin saygısını artırır. İsrâ 110 Mealleri Karşılaştır Kulid’ullâhe evid’ur rahmânrahmâne, eyyen mâ ted’û fe lehul esmâul husnâ, ve lâ techer bi salâtike ve lâ tuhâfit bihâ vebtegı beyne zâlike sebîlâsebîlen. قُلِ ٱدْعُوا۟ ٱللَّهَ أَوِ ٱدْعُوا۟ ٱلرَّحْمَٰنَ ۖ أَيًّا مَّا تَدْعُوا۟ فَلَهُ ٱلْأَسْمَآءُ ٱلْحُسْنَىٰ ۚ وَلَا تَجْهَرْ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتْ بِهَا وَٱبْتَغِ بَيْنَ ذَٰلِكَ سَبِيلًا De ki “Rabbinizi ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut. İsrâ 111 Mealleri Karşılaştır Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve kebbirhu tekbîrâtekbîren. وَقُلِ ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ٱلَّذِى لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُن لَّهُۥ شَرِيكٌ فِى ٱلْمُلْكِ وَلَمْ يَكُن لَّهُۥ وَلِىٌّ مِّنَ ٱلذُّلِّ ۖ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرًۢا “Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur” de ve O’nu tekbir ile yücelt. Kel baban zengin değilse o sinavlara giremezsin Kel ingilizceden haber ver. Onu geçtim bazi sinavlara orda gireceksin Akreditasyon gerekli ancak hangi fakültelerde var bilmiyorum. Akreditasyon yeterli bile değil hatta sen diplomanı eşlemek için usmle giriyorsun. Akdenizden mezun olsan diplomanla ABD gitsen ben senin doktorluğunu ve diplomanı tanımıyorum bizim sınavımıza gir geçersen tanırım diyorlar. Akreditasyonu olmayan yerden mezun olursan bu sınava giremezsin bile. Hocam bulamadım hangi fakülteler varmış tam linkini atabilirmisiniz listenin Şu 2023 e kadar akreditasyon olayı nerede yazıyor biri link atabilir mi? Ayriyeten akreditasyon olmadan şuan USMLE girebildiğine eminim örnek olarak Koç Tıp'ın ilk mezunlarının hepsi USMLE'ye girdi ve çoğu Amerikaya gitti. Hatta aynısı bu sene akredite olan Acıbadem'de gerçekleşti. Bu akreditasyon olayı hakkında çok fazla bilgi kirliliği var herkes mutlaka akreditasyon olan yeri seçin diyor ama neden diyince açıklayamıyor. Hatta bu sene gezdiğim akredite üniversitelere de sordum hiçbiri akreditasyonun ne işe yaradığını bilmiyor tek dedikleri belli bir standartı yakalamış iyi eğitim veren tıp fakültesi anlamına geliyor diyor. hocam linke bakın dediğim üstteki link. Öyle okulların yazılı olduğu liste var mı bilmiyorum. Okulların web sitesinde olabilir. Merhaba. Ben dönem 3’e geçtim. Yorumları okudum da 10k üstü olan fakültelerde çok akredite yok, 10k altı fakültelerde hemen hemen hepsinde akredite var gibisinden bir izlenim oluşmuş. Öncelikle bu yanlış. Akredite olmak için fakültelerin en az 1 mezun vermesi gerekiyor. Yani eğer yeni bir fakülteyse onu dekanlığınıza sorun olacak mı olmayacak mı diye. Usmle için önemli noktalara gelecek olursak ben 4’den 5’e geçerken gireceğim bir sıkıntı çıkmazsa ve puanlama sistemi değişik ve 3 aşamadan oluşuyor. 3. ve emin olamamakla birlikte 2. Aşama için Amerika’ya gitmen gerekiyor. Bu masrafları senin karşılaman gerekiyor. Karşılayan yok çünkü. Bu 3 aşamanın ilki Ankara’da yapılıyor 7 saat sürüyor diye biliyorum ve temel tıp bilgisini ölçüyor. Eğer bunu geçersen klinik bilgini ölçen bir sınava giriyorsun diye biliyorum. Bunuda geçersen çeşitli insanlara rol veriyorlar hasta olarak geliyorlar. Doğru teşhis vs yapman isteniyor. Sonra kendine gidebileceğin hastane vs seçiyorsun bu sınavlar sonucu mesela 250 alsan iyi bir puan bende tam bilmiyorum nasıl işliyor ama mesela 210 alıp üstüne öğrencilik zamanında stajlara çalışmalara katılırsan eğer bu çalışmalarını ve stajlarını referans olarak gösterirsen hiçbir şey yapmamış 250 puanlık kişiden daha avantajlı olursun. Bende bu sene Harvard Medical School’da bir çalışmaya katıldım, bir sıkıntı olmazsa makalem de olacak. Usmle çalışmaya perşembe günü kitaplarım gelecek İnşAllah perşembe başlayacağım. Almanya için gelecek olursak oranın sistemi çok daha farklı ve tek hatırladığım şey Almanca’nın bilinmesi gerektiği. Bir sorun olursa özelden yazabilirsin. Sevgiler.. tam anlami ile dogru aciklama quoteOrijinalden alıntı Guest-1AD08D0F1Merhaba. Ben dönem 3’e geçtim. Yorumları okudum da 10k üstü olan fakültelerde çok akredite yok, 10k altı fakültelerde hemen hemen hepsinde akredite var gibisinden bir izlenim oluşmuş. Öncelikle bu yanlış. Akredite olmak için fakültelerin en az 1 mezun vermesi gerekiyor. Yani eğer yeni bir fakülteyse onu dekanlığınıza sorun olacak mı olmayacak mı diye. Usmle için önemli noktalara gelecek olursak ben 4’den 5’e geçerken gireceğim bir sıkıntı çıkmazsa ve puanlama sistemi değişik ve 3 aşamadan oluşuyor. 3. ve emin olamamakla birlikte 2. Aşama için Amerika’ya gitmen gerekiyor. Bu masrafları senin karşılaman gerekiyor. Karşılayan yok çünkü. Bu 3 aşamanın ilki Ankara’da yapılıyor 7 saat sürüyor diye biliyorum ve temel tıp bilgisini ölçüyor. Eğer bunu geçersen klinik bilgini ölçen bir sınava giriyorsun diye biliyorum. Bunuda geçersen çeşitli insanlara rol veriyorlar hasta olarak geliyorlar. Doğru teşhis vs yapman isteniyor. Sonra kendine gidebileceğin hastane vs seçiyorsun bu sınavlar sonucu mesela 250 alsan iyi bir puan bende tam bilmiyorum nasıl işliyor ama mesela 210 alıp üstüne öğrencilik zamanında stajlara çalışmalara katılırsan eğer bu çalışmalarını ve stajlarını referans olarak gösterirsen hiçbir şey yapmamış 250 puanlık kişiden daha avantajlı olursun. Bende bu sene Harvard Medical School’da bir çalışmaya katıldım, bir sıkıntı olmazsa makalem de olacak. Usmle çalışmaya perşembe günü kitaplarım gelecek İnşAllah perşembe başlayacağım. Almanya için gelecek olursak oranın sistemi çok daha farklı ve tek hatırladığım şey Almanca’nın bilinmesi gerektiği. Bir sorun olursa özelden yazabilirsin. Sevgiler.. Hangi üniversitede okuyorsunuz Hangi açıdan cevaplamamı istersin? Maddi açıdan mı manevi açıdan mı? Çoğu kişi boş 2023 meselesi için Tıklayın. Bu açıklamadan gerekenleri anda sınava girebilmek için fakültenizin FAIMER tarafında tanınıyor olması gerek. Aşağıdaki linke tıklayarak Türkiye'yi seçin ve aratın ordaki fakültelerde okuduysanız sınavlara quoteOrijinalden alıntı Guest-1AD08D0F1Hangi açıdan cevaplamamı istersin? Maddi açıdan mı manevi açıdan mı?Iki açıdan da cevaplarsan süper olur hocam quoteOrijinalden alıntı Guest-1AD08D0F1Bu mesaj güzel rakamlar hocam. ABD vatandaşı bir kadın doktorla da evlendiğin takdirde çok güzel bir hayatin olur. Yolun açık olsun. emeğinize sağlık çok güzel açıklamışsınız. Mustafa kemal üniversitesinin hiç bir kaynakta akreditasyonu olduğu gözükmüyor bu durumda USMLE 2023 e kadar katılım sağlayabilir miyim ? bu konuya da bir açıklık getirebilir misiniz ? 12 Aralık Cuma günü sııfımızda Yerli MAlı Kutlama etkinliği yapacağız. Yeme içme olyına girmeden haftanın önemini anlatan etkinlikler yapacağız. Bunun için herkes kendisine verilen Yiyeceğe uygun renkte fon kartonu MALI ŞİİRLERİ İNCİR EMİR Aydın’dan incir gelirYiyene sağlık verirKurusu ayrı güzelTazesi çok tatlı gelir ÜZÜM BANUSUİzmir’in üzümleriCoşturur yiyenleriSize enerji verirHem kuru hem taze yenir KARPUZ BURAK G. Diyarbakır’da karpuzlarŞenlendi bak bostanlarTatlı karpuz olmasaÇekilir mi sıcaklar? NAR BARIŞEylül, Ekim dedin miAkdeniz’den nar gelirHem gence hem yaşlıyaYepyeni bir can verir ŞEFTALİ MİNA NURBursa’nın şeftalisiYazdır onun mevsimiNasıl güzel yemesiTatlı, sulu şeftali SU İ. BURAK Su deyip geçmeHer suyu içmeSuyu olmayan memleket varSuyu benzinden pahalı ülke varYaşam kaynağıyımHayatın sırrıyım KESTANE EDAKestane dediğinKış eğlencesiSobada çıtır çıtırNe güzeldir yemesi MUZ NAZÇikitaya aldanmaAnamur’dan şaşmaYerli muz en güzeliMutlu eder yiyenleri PORTAKAL EYLÜLNezle, grip de neymişPortakal yiyen görmemişAkdeniz’in güzeliKışı bize sevdirmiş MANDALİNA EGE BAŞAR Portakalın kardeşiZannedersin bir eşiKabuğunu soydun muGörürsün sen güneşi ISPANAK ADASebze deyip kanmayınIspanaksız kalmayınKışın yiyin bol bolBöyle kısa kalmayın LAHANA GİZEM Kat kat yapraklarİçinde neler saklarİster turşu yap ister sarLahanasız ev neye yarar? PATLICAN BORAYaz gelince ilk öncePatlıcan yemeli benceHem sağlıklı hem lezzetliPişir pişir patlıcan ye PATATES TAYLAN Ödemiş’te sarısıKars’ta ise var beyazıHer yemeğin başıdırYerin altında saklıdır HAVUÇ PINAR Rengi güneş gibiTavşanlar bilir işiHavuç yiyin arkadaşTadı var şeker gibi MARUL İKLİM Salatasız yemekEksik kalmış demekYeşil taze bir marulElbette sağlık demek ÇİLEK MELEK Emiralem çileğiHayran eder göreniKokusuyla yetinmeSen de tat bu lezzeti LİMON BETÜL Hasta olursan eğerHemen onu hatırlaEkşi sulu bir limonKaldırır seni ayağa KAVUN ALPERENKavunu kokla alO tadına hayran kalKırkağaç’ın kavunuBir değil on tane al KAYISI İREM Malatya’da kayısıTatlandırdı yazımıRengi altın sarısıKendi baldan tatlı FINDIK YUNUSKaradeniz coştu yineFındıklar geldi dileNe çok enerji verirHer gün fındık yiyene CEVİZ MERTKırması kolay değilYemesi bir olaydırŞu ceviz ne güzel şeySana çok yararlıdır FASÜLYE EGE SEZİN Tazesi var kurusu varNe de güzel tadı varEtli ya da zeytinyağlıFasulyenin adı var SOĞAN NEHİR Yemek onsuz olur mu?Tadına hiç doyulur mu?Güzel soğan, sarı soğanBöyle ağlatmak olur mu? KOROBenim güzel ülkemdeNe çok ürün yetişirÜlkesini sevenlerYerli malı tüketirİLK DEFA 1929'DA BAŞLADIYerli Malı Haftası ilk defa Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1923 yılında İzmir İktisat Kongresinde yurdun bağımsızlığının korunması için, yerli mallar üretilmesi ve kullanılmasının önemini vurgulamasıyla ve direktifleri ile kurulan Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti ile 1929'da MALI KULLANMAK BİR VATANDAŞLIK GÖREVİAmacımız; günümüzde sadece ilkokullarda yapılan Yerli Malı Haftası ruhunun gençliğe hatırlatılması ve yaşatılmasıdır. Bu haftada sadece nostalji değil öz kaynakların kullanılmasının ön plana çıkarıldığı, öğrencilere yerli malı kullanmanın bir vatandaşlık görevi olduğunun hatırlatılması bilinciyle yola çıkılmıştır. Bu amaçla; 18 Aralık 2013 Çarşamba günü, Işık Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Projeleri Kulübü tarafından Şile Kampüsünde Yerli Malı Pazarı kuruldu. Cumhuriyet döneminin mirası olan Yerli Malı Haftası; Türkiye'nin önde gelen kurumlarının katkılarıyla kutlandı. Kurulan pazarda yöresel ev yemekleri, çiğ köfte, gözleme, börek çeşitleri, meyve, sebze, kuruyemiş, kek çeşitleri, baklava, aşure, doğal çaylar ile baharatlar da Malı Haftası'nı kutlayan genç IŞIKLILAR aynı zamanda satışlardan elde edilen gelirle, Korunmaya Muhtaç Çocuklara daha güzel bir yaşam alanı sunmak için bağışta bulunacak. Toplanan bağışlar Koruncuk Vakfı Bolluca Köyü'nün yolları, kaldırımları, merdivenleri, evlerin dış cephelerinin onarılması ve yeni yapılması planlanan istasyonlu yürüyüş yolu ile bisiklet yolu projelerine katkı sağlayacak.

hasta olursan eğer hemen onu hatırla